İçeriğe geç

Kem göze gelmek ne demek ?

Kem Göze Gelmek Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten Haset, Enerji ve Algı Üzerine Bir Analiz

Bir psikolog olarak insan davranışlarını incelerken beni en çok etkileyen şeylerden biri, insanların görünmeyene yüklediği anlamdır. Duygular, niyetler ve enerjiler çoğu zaman gözle görülmez; ama etkileri derindir. İşte “kem göze gelmek” deyimi tam da bu görünmeyen psikolojik enerjinin halk dilindeki karşılığı gibidir. Türk kültüründe sıkça kullanılan bu ifade, genellikle “nazar değmek” ile eş anlamlı düşünülür — yani birinin olumsuz bakışının başka birine zarar verebileceği inancını taşır. Ancak psikolojik olarak bu deyim, yalnızca batıl bir inanç değil; derin bir bilişsel, duygusal ve sosyal dinamiğin yansımasıdır.

Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Algının Gücü ve Öznel Gerçeklik

Bilişsel psikoloji açısından kem göze gelmek, insanların çevrelerinden gelen olumsuz dikkat ve yargılara verdiği zihinsel tepkilerle ilgilidir. Beyin, başkalarının bakışlarını ve değerlendirmelerini algılamada son derece hassastır. Sosyal beyin kuramına göre, insan zihni sürekli olarak “başkaları beni nasıl görüyor?” sorusunu işler.

Bir kişi sürekli göz önündeyse veya başarı elde etmişse, bu durumda çevresinden gelen dikkat artar. Bu dikkat olumlu da olabilir, olumsuz da. Ancak kişi bu ilgiyi “kıskançlık” ya da “negatif enerji” olarak yorumladığında, kendi zihninde bir kendini gerçekleştiren kehanet başlatır.

Yani kişi “kem göze geldim” dedikçe, bilişsel düzeyde bedensel stres, kaygı ve dikkat dağınıklığı yaşar. Bu da gerçekten olumsuz olayların yaşanma olasılığını artırabilir. Böylece kem göz, psikolojik bir gerçekliğe dönüşür — çünkü algı, zihinde gerçeğe eşdeğerdir.

Duygusal Boyut: Haset, Kıskançlık ve Enerji Aktarımı

Kem göz kavramı duygusal psikolojide “haset” ve “kıskançlık” duygularıyla yakından ilişkilidir. Haset, insanın kendi yetersizlik algısıyla baş edememesi durumunda ortaya çıkar. Kıskanan kişi, başkasının sahip olduklarını tehdit olarak algılar. Bu duygu, hem kıskananı hem de kıskanılanı etkiler.

Kıskanılan kişi bu duyguyu sezdiğinde — bilinçli veya bilinçdışı düzeyde — içsel bir rahatsızlık hisseder. Duygusal bulaşma teorisine göre, duygular tıpkı virüs gibi aktarılabilir. Yani olumsuz bir duygunun farkında olmak bile, kişide enerji düşüklüğü, stres veya motivasyon kaybı yaratabilir.

Bu açıdan bakıldığında, kem göze gelmek aslında bir tür duygusal rezonanstır: Başkasının olumsuz duygusu bizim psikolojik alanımıza sızar ve iç dengesizliğe yol açar. Bu durumun halk dilinde “nazar” olarak ifade edilmesi, bilinçaltının karmaşık bir duygusal aktarımı sembolleştirme biçimidir.

Sosyal Psikoloji Perspektifi: Göz, Güç ve Görülme Korkusu

Sosyal psikoloji açısından kem göze gelmek, toplum içinde dikkat çekmenin tehlikeli olabileceğine dair kolektif bir uyarıdır. Birçok kültürde “çok öne çıkmak”, “fazla parlamak” veya “kıskandırmak” olumsuz görülür. Bunun nedeni, sosyal dengeyi koruma güdüsüdür.

Toplumun ortak bilinçdışında, dikkat çekmek hem bir ödül hem de bir risktir. Çünkü görünür olmak, aynı zamanda yargılanmak ve kıskanılmak anlamına gelir. Bu yüzden birçok insan bilinçsizce “kendini küçültme” veya “başarısını gizleme” davranışına yönelir.

Bu davranış, psikolojide toplumsal onay arayışı ve reddedilme korkusu ile ilişkilidir. Kem göz korkusu, bireyin içsel özgürlüğünü sınırlayabilir — çünkü kişi, başkalarının bakışıyla yaşamaya başlar. Aslında kem göz, sadece başkasının değil, kişinin kendi içsel gözünün yargısıdır.

Kem Göz ve Modern Psikoloji: İnanç mı, Savunma Mekanizması mı?

Modern psikolojide kem göze inanmak, bir tür kontrol yanılsaması olarak da değerlendirilebilir. İnsan, belirsizlikle başa çıkmak için olaylara neden-sonuç ilişkisi atfetmek ister. “Kem göze geldim” demek, bazen “Bu kötü olayın nedenini buldum” diyerek zihinsel bir rahatlama sağlar.

Bu inanç, stresli durumlarda psikolojik dengeyi koruma aracı olabilir. Çünkü anlam yüklemek, çaresizlik hissini azaltır. Bu açıdan kem göz, aslında bir baş etme mekanizmasıdır: belirsizliğin içinde bir anlam arayışı.

Sonuç: Kem Göze Gelmemek İçin İçsel Dengeyi Koruma

Psikolojik olarak kem göze gelmek, yalnızca dışsal bir bakıştan değil, içsel bir dengesizlikten doğar. Kıskançlık, suçluluk veya görünür olma korkusu gibi duygular, bireyin kendi zihinsel alanını bulanıklaştırır. Gerçek koruma, dışsal “gözlerden” değil, içsel “farkındalıktan” gelir.

Kendine güvenmek, başarıyı paylaşmak, şeffaf duygularla yaşamak — tüm bunlar kem gözün etkisini nötralize eder. Çünkü psikolojik enerji, ne kadar bilinçle yönetilirse o kadar güçlenir.

Bu yazının sonunda kendinize şu soruyu sorabilirsiniz: Gerçekten kem göze mi geldim, yoksa kendi iç gözüm beni sınava mı çekiyor?

Etiketler: #psikoloji #duygusalzeka #nazar #kıskançlık #sosyalpsikoloji #bilişselpsikoloji #kişiselgelişim

8 Yorum

  1. Ali Ali

    “Gözü olmak” ve “gözü kalmak” deyimleri de nazar ile ilgili deyimlerdir. Kıskanç ve haset kişilere “kem gözlü” de denir . Nazara gelmek (uğramak): Kıskançlık veya gıpta ile bakılmasından ileri geldiği kabul edilen bir sağlık problemiyle veya bir aksilikle karşılaşmak, göze gelmek : Nice günler bakarak dalgalara / Dediler: Uğradı Leylâ nazara (Yahyâ Kemal). Nazarda: Gözde, beğenilmekte, tutulmakta, îtibarda .

    • admin admin

      Ali! Kıymetli yorumlarınız sayesinde yazının kapsamı genişledi, içerik daha çok yönlü hale geldi.

  2. Aylin Aylin

    Göz göze gelmek aynı zamanda duygusal bağ kurma fırsatı da yaratır . Bir 2013 çalışması Araştırmacılar, on beş kişi üzerinde yaptıkları çalışmada, doğrudan bakmanın amigdaladaki aktiviteyi artırdığını buldu. 13 Eki 2020 Göz göze gelmek aynı zamanda duygusal bağ kurma fırsatı da yaratır . Bir 2013 çalışması Araştırmacılar, on beş kişi üzerinde yaptıkları çalışmada, doğrudan bakmanın amigdaladaki aktiviteyi artırdığını buldu. Göz göze gelmek aynı zamanda duygusal bağ kurma fırsatı da yaratır .

    • admin admin

      Aylin! Her öneriniz bana uygun gelmese de emeğiniz için teşekkür ederim.

  3. Tuncay Tuncay

    İsim durum ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de ayrı yazılır : baş başa, diz dize, el ele, göz göze, iç içe, omuz omuza, yan yana; baştan başa, daldan dala, elden ele, günden güne, içten içe, yıldan yıla; başa baş, bire bir (ölçü), dişe diş, göze göz, teke tek; ardı ardına, boşu boşuna, günü gününe, peşi peşine … Kem Gözlü Kime Denir? Kem gözlü daha çok kişi ya da kişiler için değerlendirilen bir ifadedir.

    • admin admin

      Tuncay!

      Görüşleriniz, makalenin gelişim sürecine doğrudan etki etti, desteğiniz için teşekkür ederim.

  4. Kısa Kısa

    Kem Gözlü Kime Denir? Kem gözlü daha çok kişi ya da kişiler için değerlendirilen bir ifadedir. Yani baktığı kişiye nazar değdirebilecek ya da ona zarar verdirebilecek insanlardır . Özellikle bu tip insanlar kıskanç, fesat ya da başkalarının kötülüğünü düşünen kişiler şeklinde ifade edilir. Resûlullah’ın ( s.a.s. ) nazar değmesine karşı Muavvizeteyn (Felak ve Nâs) sûrelerini okuduğu; ashâbına da bunları okumalarını tavsiye ettiği rivâyet edilmektedir.

    • admin admin

      Kısa! Sevgili yorumunuz, yazıya yeni bir soluk kazandırdı ve farklı bir perspektif ekleyerek metnin özgünlüğünü artırdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hiltonbethttps://www.tulipbet.online/splash